Benim için Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği, hem sorumluluğu çok olan hem de çok keyif alarak yürüttüğüm bir meslektir.
Bu bir meslek çünkü yoğun bir bilgi ve tecrübe gerektirir, objektif yaklaşıma dayanır, etik ilkeleri olmalıdır ve toplum için faydalı bir işlevi vardır.
İster halka açık şirketlerdeki bağımsız üyelik, isterse diğer şirketlerdeki yönetim kurulu üyeliği olsun, şahsi önceliğim, şirkete değer katarak yol göstermek, onları risklere karşı uyarmak ve güçlü mekanizmalar önermek; tabii ki stratejik yol haritaları oluşturmak ve bunları gerçekleştirecek kaynakların hazırlanması disiplinini yerleştirmektir.
Yönetim kurulu üyeleri, farklı sektörlerde de yer aldıkları için daha geniş bir bakış açısına, sektör bilgisine ve çeşitli problemleri çözme becerisine sahip olurlar. Şirket için değer yaratan nokta da budur. Dışarıdan farklı gözlerin tecrübesi ile sorunları yönetim kurulunda tartışmak ve alternatifler arasından en uygun seçimi yapmak en değerli yoldur.
Elbette ki bir bağımsız üyenin tarafsızlığı, tutarlı duruşu ve saygınlığı şirkete büyük değer katar. Bunlar doğrudan ölçülemese de mutlaka piyasalar ve ortaklar tarafından değerlendirilir.
Ayrıca, bilgi ve tecrübe sahibi kişilerin yönetim kurullarında yer alması ve fayda yaratması sadece o şirkete değil, bence ülkeye karşı da bir sorumluluktur.
Bu genel bakıştan sonra bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak özellikle dikkat ettiğim konular:
Tüm bunlar birlikte olduğu zaman çok başarılı yönetim kurulları görürüz.
Tüm halka açık şirketlerin de bu yaklaşımla yönetildiğini ve yönetileceğini umuyorum.
Bu üyelik, dışarıdan farklı bakış açıları ve fikirlerin tartışılmasına olanak tanır, stratejik kararlarda yer almak, ayrıca asıl hakim ortak olan gruplar için faydalıdır.
Yönetim kurulu üyeleri, bulundukları şirketleri daha kapsayıcı hale getirmeye, kadın istihdamını artırmaya, çevreye duyarlı olmaya, toplumsal destek projelerine kaynak ayırmaya, insan haklarına ve hatta bazen eğitim ve sanat konularında fonlar oluşturmaya teşvik etmelidirler.
Yönetim kurulunun önemli gündem maddelerinden biri de yeteneklerin şirkete kazandırılması ve yetiştirilmesi için planlar yapmak ve onların tutulması için kariyer yönetimi planlarıdır. Burada rol model olmak, önemli bir görevidir.
Şirketin kurumsal yönetiminde iyileştirici önerilerde bulunmak ve kültür değişimini yönlendirmek de yönetim kurulu üyelerinin önemli sorumlulukları arasında yer alır.
Bütün bunları yapabilmek için, bu işe kendini adayan, tecrübeli, saygın, yeterli zaman ayıran ve gerekli hazırlıkları yapan yönetim kurulu üyeleri gereklidir.
Kadın yönetim kurulu üyeliğine değinmek gerekirse, eşit bilgi ve meziyetlere sahip üyeler arasında kadın-erkek ayrımının olmaması temel bir hedeftir. Ancak, hala kadınların yönetim kurullarındaki üyelik oranının %18 civarında olduğunu göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Benim gözlemim, kadınların yönetim kurulunda daha hazırlıklı ve sorgulayıcı oldukları, kararları yakından takip ettikleri, riskleri iyi gördükleri ve toplantılara ciddiyet kattıkları yönündedir.
Kadın üyelerin birbirini desteklemesiyle, yönetim kurullarında eşit temsili sağlayacağımız günlere ulaşmayı temenni ediyorum.
Bu konuya destek veren ve çaba gösteren başta Yüzde 30 Kulübü Türkiye olmak üzere, Yönetim Kurulunda Kadın Derneği, IWF gibi tüm ilgili inisiyatif ve platformların katkılarının karşılığını bulacağına inanıyorum.