Özellikle Y ve Z kuşağının çalışma hayatına katılması ile birlikte yöneticilik ve liderlik anlayışı da yeniden tanımlanıyor. Yeni kuşak, iş hayatında güçlü ilişkiler kuran, hiyerarşi uygulamayan, esnek ve çalışma arkadaşlarını karar sürecine katan yöneticiler istiyor. Kadınlar, çok yönlü düşünmelerinin yanı sıra, bu özellikler bakımından da erkeklerden daha başarılı. Dolayısıyla yeni kuşakla verimli çalışmak ve sonuç almak için yönetim kurulları ve karar mercilerindeki kadın sayısının artması gerekiyor. Tüm dünyada şirketler bu gerçeği görmüş ve aksiyon almaya başlamış durumda. Bankacılıktan otomotive, gıda sanayinden tüketici iletişime kadar pek çok alanda şirketler yönetimlerini kadınlara emanet etmiş durumda.
Ancak bu şirketlerin sayısı hala azınlıkta. Oysa, nüfusun yarısını oluşturan kadınların en üst karar noktası olan yönetim kurullarında var olması, kota sahibi ülkeler hariç tüm dünyada ancak yüzde 5 ile 15 arasında gerçekleşebiliyor. Bu nedenle Türkiye dahil pek çok ülke kadınların yönetim kurullarında daha fazla yer alması ve kararlara ortak olması için özel programlar geliştiriyor. Örneğin Türkiye’de Sermaye Piyasası Kurulu, halka açık şirketlerde yönetim kurullarında %25 kadın üye oranını öneriyor. 2012 yılından bu yana yönetim kurullarındaki kadın oranını artırmak için çalışan Yönetim Kurulu’nda kadın derneği, bugüne kadar 90 kadını yönetim kurullarına hazırladı ve bunların 47'si bu bir ya da daha fazla yönetim kuruluna atandı. Derneğin üçüncü dönem programında da 50 yeni kadın aday 18 aylık bir programın ardından yönetim kurullarına hazır hale gelecek.
YKKD’nin yeni adayları, üçüncü kuşak eğitim programı çerçevesinde 7 Aralık’ta Kanyon Joint İdea’da bir araya geldi. YKKD Yönetim Kurulu Üyesi Selen Kocabaş moderatörlüğünde düzenlenen programda; Coca Cola Uluslararası Eski Başkanı ve Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Bozer, Akkök Holding İcra Kurulu Başkanı Ahmet C. Dördüncü, ARGE Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yılmaz Argüden, MY Executive Kurucu Ortağı ve YKKD Danışma Kurulu Üyesi Müge Yalçın ile İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Tepar Yönetim Kurulu Başkanı Sultan Tepe yönetim kurulu üyeliğini, riski fırsata dönüştürmeyi ve çeşitlilik konularında görüşlerini katılımcılarla paylaştı.
Yeni kuşakla verimli çalışan kadınlar sayesinde şirketler kazanacak
YKKD’nin 2019 hedeflerinin de açıklandığı programın moderatörlüğünü üstlenen Yönetim Kurulu’nda Kadın Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Selen Kocabaş, Türkiye’nin toplumsal cinsiyet eşitliğinde ilerleme sağlamasının ön koşulunun, kadınların ekonomik hayatta güçlenmesi olduğunu vurguladı. Kocabaş, “Tüm dünya örneklerine baktığımızda görüyoruz ki, kadının ekonomik hayata daha çok katılımı, ekonomik büyüme ve kalkınmaya sıçrama etkisi yaratacak bir güçtedir. Bu nedenle biz 2019 yılı hedefimizi “her yönetim kuruluna en az iki kadın üye yerleştirmek” olarak belirledik” dedi.
Özellikle Y ve Z kuşağının çalışma hayatına katılması ile birlikte yöneticilik ve liderlik anlayışının tamamen değiştiğine vurgu yapan Kocabaş, yeni kuşağın, iş hayatında güçlü ilişkiler kuran, hiyerarşi uygulamayan, esnek, çalışma arkadaşlarını karar sürecine katan yöneticiler istediğini, kadınların da bu özellikler bakımından erkeklerden daha başarılı olduğunu belirtti. Kocabaş, şöyle devam etti:
“Yeni kuşak, açık fikirli, araştırmayı seven, pratik ve sonuç odaklı insanlardan oluşuyor. Erkeklere oranla daha yaratıcı, esnek, dert dinleyen, değişime kolay uyum sağlayan mücadeleci ve etrafına cesaret veren kadınlar, yeni nesille çalışma konusunda daha avantajlı durumda. Dolayısıyla yeni kuşakla verimli çalışmak ve sonuç almak için yönetim kurulları ve karar mercilerindeki kadın sayısının artması gerekiyor. Tüm dünyada şirketler bu gerçeği görmüş ve aksiyon almaya başlamış durumda. Biz de YKKD olarak 2019 yılında her yönetim kuruluna en az iki üye vermek, böylece şirketlerimizde dönüşümü hızlandırmak istiyoruz.”
Her yönetim kuruluna iki değil en az üç kadın
YKKD Yönetim Kurulu Üyesi Selen Kocabaş moderatörlüğünde düzenlenen programda; Coca Cola Uluslararası Eski Başkanı ve Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Bozer ise, yönetim kurulunda en az üç kadın olması gerektiğine dikkat çekti. Bozer, “Bir kişi zaten eziliyor, iki kişi bile fikrini kabul ettirmekte zorlanıyor. Azınlık psikolojisi alt etmek için en az üç üyenin kadın olmalısın gerekliliğini şiddetle savunuyorum. Çünkü eşitlik ancak o zaman sağlanıyor. O nedenle yönetim kurullarına kadın kotasının koyulması, misafir yönetim kurulu üyeliği gibi bir takım sonuç odaklı uygulamaların olması şart” diye konuştu.
Akkök Holding İcra Kurulu Başkanı Ahmet C. Dördüncü, yönetim kurulu üyeliği için sorulması gereken sorunun “Ben buraya ne katarım değil, ben buradan ne alırım?” olması gerektiğini vurgulayarak, “Hayır’ları, meydan okumaları yönetmeyi ve soru sormaktan çekinmeyen insanlarla çalışmayı seven biriyim. En basit soruyu soracaksınız ki bambaşka bir perspektif açılsın. Bu sorunuz, büyük bir ihtimalle rehavet için olan yönetim kurulunu sarsacak ve farkına varılmayan birtakım gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayacak” dedi.
ARGE Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yılmaz Argüden, yönetim kurullarında önemli olan çeşitliliğin, fikir çeşitliliği olması gerektiğinin altını çizerek sözlerine şöyle devam etti: “Yönetim kurulunun görevi yönetimin yerine geçmek değil, onu yönlendirmek ve yaptığı işleri değerlendirmektir. Olası eksikleri yönetime göstermeli ve bu eksikleri gidermek adına yönlendirmelerde bulunmalıdır.”
MY Executive Kurucu Ortağı ve YKKD Danışma Kurulu Üyesi Müge Yalçın, son dönemde bağımsız yönetim kurulu üyelikleri için aile şirketlerinin kendilerine başvurduğunu belirterek, “Sayılar henüz yüzlerce değil eme umut verici. Aile şirketleri bu konuda henüz işin başındalar. Çünkü esas istekleri yönetim kurullarının oluşturulması ve kurumsallaşma konusunda. Ancak halka açık olmayan şirketlerde bağımsız yönetim kurulu üyeleri bazen tereddüt ediyor. O zaman biz onları yönetim kurulu danışmanı olarak konumluyoruz” şeklinde konuştu.
Tepar Yönetim Kurulu Başkanı Sultan Tepe, son yıllarda yönetim kurulunda kadın üyelerin artışına ilişkin sevindirici gelişmelerin olduğunu, ancak bunun henüz istenilen düzeyde olmadığını vurguladı. Yönetim kurullarına hayır diyen üyelerin alınmasının önemine değinen Tepe, şöyle devam etti:
“Yönetim kurulunda herkes, patronun fikirlerine evet diyor. Biz de geçen yıl dedik ki, bize hayır diyen yönetim kurulu üyeleri bulalım. Ancak, şunu net olarak ifade etmek gerekiyor. O hayırlara egolarımızı bastırıp, “bir de bu açıdan bakalım” diyecek açıklıkta olmadığımız sürece fayda göremeyiz.”
Yönetim Kurulunda Kadın Derneği Hakkında:
2012 yılında çalışmalarına başlayan Yönetim Kurulunda Kadın Oluşumu, Ocak 2017 yılı itibariyle yapılanmasını tamamlayarak dernek statüsü kazandı. Derneğin çalışmalarına baz oluşturan Yönetim Kurulunda Kadın Programı, Yönetim Kurulu Üyeliği alanında saygın akademik kurumların akredite ettiği, Türkiye'nin ilk ve tek sertifika programı olma özelliği taşıyor. Program, kadın yönetim kurulu adaylarına Türk iş dünyasının en etkin iş insanları ve kanaat önderlerinden mentorluk alma imkanı tanıyor. 18 ay süren her dönemde "mentorlar" yeni bir kadın aday ile çalışıp, onların yönetim kurulu rollerine hazırlanmasında önemli rol üstleniyorlar. Adaylar bu süre zarfında ayrıca iş ve akademik dünyadan tecrübeli isimlerden de farkı konularda eğitim alıyor. Bugüne kadar ilk iki dönemi tamamlanmış olan programa, ilk dönem 40, ikinci dönem 48 olmak üzere toplam 88 kadın lider ve bir kısmı her iki dönemde de gönüllü destek veren 65 mentor dahil oldu. Toplam 90 kadın liderden 47'si bu programda yer aldığı süre içinde bir ya da daha fazla yönetim kurulu üyeliğine atandı. YKKD şuanda 50 Kadın lider ile Üçüncü Dönemini sürdürdüğü bu özgün programı devam ettirirken, yönetim kurullarında kadın temsil oranının artırılması yönünde iletişim, işbirliği, farkındalık ve bilgi paylaşım platformu olarak çalışmalarını hayata geçirmektedir.
Programın hedefleri